Yeni bir yıl yeni umutlar demek,yeni hedefler konuyor,beklentiler,hayaller kuruluyor...İşte 2013 bütün bu hayallerin,hedeflerin tam 12'den vurduğu özel bir yıl olsun...Sağlık ve huzur getirsin...sevgi dolu,bereketli ,sağlıkla yaşanacak bir yıl diliyorum...

 

Zeytin toplama zamanı geldi.....

 İlk 700 kg bugün toplandı ve yağhaneye teslim edildi..Yarın aynı ekip toplamaya devam edecekler..Bu demekki birkaç güne kadar   hasat sona erecek..Buna çok seviniyorum çünki bu sene inanılmaz döküldü zeytinler kocaman buzlu buzlu zeytinleri yerlerde görmek çok üzücü oldu..Neyse kalan lar hepimize yeter..Bu altın sıvıyı çok seviyorum..Meğerse biz 2007'den önce zeytinyağ yememişiz yediğimizi zannetmişiz...Çok meşakkatli bir süreç ama değer..Biliyorum ki torunlarım halis zeytinyağı ile ilaçlanmamış zeytin yiyerek büyüyecekler...Kendi kontrolümüzde  yetiştirdiğimiz meyva,sebze ,zeytin ve sıktırdığımız zeytinyağımız hobilerimiz oldu...Aldığımız keyif de cabası....

İşte bunlarda benimkiler...

 

Eski ayakkabı kalıplarına bayılırım...Tuluğ'un kıymetli bir çift kalıbı vardır..Birkaç kere ben buna bişeyler düşünüyorum dedim ama pek oralı olmadı..Geçenlerde kermes için gittiğimde tabiiki Hülyacımla yine bir pazar seferimiz oldu (laf aramizda maliyeti avrupa seyahati gibi ..) Bir baktım eskicilerin olduğu bir tezgahta bir çift 38 kalıp bana gülümsüyor.Haşin bir pazarlıkla benim oldular..Veee..bugün oturup önce kendiminkini sonrada hızımı alamayıp Tuluğ'unkini görmek istediğim şekilde çalıştım..Paylaşmak istedim...

   Bu Tuluğ'un ki  haberi yok  akşam gelince görecek..haydi hayırlısı diyelim..Henüz verniklenmedi bile...

 

Eveeeeet....Günlerdir birkaç lafım var Şu Maya efsanesiyle ilgili....Anladığım  ve anlamadığım şeyler var.Anladığım  en belirgin şey etrafta inançlı gözüken,  hatta müslümanlığı kimseye bırakmayan bir sürü vatandaştan daha imanlı bir kul olduğumu anladım.Anlamadığım bir sürü şeyin en can alıcısı ise sanki ''Allahın kelamıymış'' gibi resmen kıyamet senaryolarına inanıp günlerdir başta medya olmak üzere herkes işi gücü bırakıp sabahtan akşama kadar  kıyametin mantığını yakalamaya çalışıyor adeta...Günü , hatta saati bile belirliydi ve ciddi ciddi beklediler. .Ve hatta sevgili bir dostum bana ''o saatte dışardamısın sen ? '' dedi...İnsanların  dengeleri bozuldu resmen..Sanki çok da iyiydik    ..Dur bakalım belki''çivi çiviyi söker''derler ya  çakralarımız açılır bu psişik güçlerimizin artmasına neden olur..Japon prensesi Nakamuro 1976 yılında inanılmaz spiritüel deneyimler yaşadığıni,  ..21 aralığa kadar herkesin arınması gerektiğini,fiziksel ve ruhsal  hazırlık yapmak gerektiği ,şekerli içecekler içilmemesi beden kondisyonumuzu korumamız gerektiğini  söylüyor.Bu arada kendisinin Reenkarne olduğunu ve çeşitli bedenlerde  birçok ülkede yaşadığını ve bir sürü dili konuşabildiğini söylüyor....Buyrun buradan yakın...Demekki bu yaşananlar konusunda dünyada da yalnız değiliz.Çeşitli tarikatların toplu ayinler yaptıklarını biliyoruz,  Türkiyede dahil olmak üzere özellikle Fransanın Bugarach kasabasında bir avuç insanı bu fırsatı ganimete çevirme çabalarıda  bence hiçde yersiz değil.. Görüp görecekleri nimet de bu mudur ???Budur..Tanrım bizi affet!!!!!!

Kermes için yaptığım ürünlerin bazıları......

 

 

 

 

Bütün kızlar toplandık!!!!!Son bir aydır sıkı bir çalışmadan sonra köyden indim şehire...Bir sürü özlem biriktirdim..Sevdiklerim ,çocuklarım,torunlarım,dostlarımve arkadaşlarım..İşte bizim kızlar ve daha pek çok resme girmeyen arkadaş..Yıllardan beri sadece birkaç kere görüşmek fırsatı bulabildiğimiz Adalet taaa Balmumcudan gelmişti..Sevgili Feyha,Serap,Tülinoşum,Fazi ve Alev,Esin Feryal,Nural,Duriye,Meryem ,Habibe'cim ve huriye Bakırköyden geldiler,Pınar ,Nazo,Gazale veHülya ... Benim canlarım bu kızlar...Kermes bir bakıma hepimizi bir araya getirdi.Kermese katılım fena değildi.Hülya'cım da eşarplarından sattı..Alanlara selam olsun bu eşarbı taşımak her babayiğidin harcı değil..Bizim kız Hülya hem güzel yapar bu eşarbı hemde çok iyi taşır.Dolayısı ile .referans olarak hep taşır boynunda..Çokda başarılı bir pazarlama taktiğidir bence...İşte bir kermes böyle geldi geçti..

 

Allahım....Bu nasıl birşeydir böyle????Şapka harika derken birde baktımki altındaki muhteşem bir varlık...paylaşmak istedim ki baktıkça benim de görenlerin de içi açılsın..

 

Bugün artık kış ' geliyorum 'dedi...Aslında çok uzun bir zamandır yazamıyorum..Başımı kaşıyaacak vakit yok gerçektende yok.Aralık 11 de çiftehavuzlar büyük klüp'teki Koç okullarının kermesine katılıyorum.Aslında zamanım azdı ama hayatımda bir aksiyon olsun istedim..Zaten artık çocuklarda burnumda tütüyorlar..Bahaneyle dostlarla birlikte hara-güre bir gün yaşarız diye düşündüm..Fikir sıcak geldi.Bu resim ne alaka.????Kış girerken bu güller bu tonlar içimi ısıtıyor nedense...

 

En son yapılan zeytinyağ şişeleri....

 

Bayramımız kutlu olsun....Bu bayram iki gece bir melekle yattım...Sadece 4 aylık ama çooook güzel gülen gülünce o tombalak yanakları, ipek gibi teni pırıl pırıl tazelikten üstelik de gamzeleri çıkıyor gülünce huzurlu bebeğim benim iyiki geldin..iyiki varsın..

 

Sapanca'da toprağa uzun süre bassan köklenirsin gibi gelir hep....

Her mevsimi bir başkadır..yağış miktarı, dolayısıyla nem Sapancayı bu denli yeşil kılan ..İsviçre köyleri gibi Özellikle Kırkpınar mevkiinde çok sevimli yapılaşma,özenli siteler yemyeşil çımenler minik cafeler,bisiklete binenler ,yürüyüş yapanlar ...Ağaçlar ,çiçekler göletleri,içindeki balıkları ,Ahmet'e nerdeyse evi sattıracak kadar bağırtkan kurbağaları , tenis kortunda oynayanlar ,seyredenler, bir köşede tavla atıp başka bir köşede briç oynayanları ile Göldağ 'da yaşam başkadır..Hele Nazan gibi bir geyşa hizmet veriyorsa Bayram  tamda bayram olur.......

Sapanca'da sonbahar başkadır...

 

Geçen yıl kurban bayramında ,Nazanın gölköy'deki evinde kaldık..Çok gezdik deliler gibi..Nazan zaten hiperaktif bizde köyden indim bodruma şeklinde zincirden boşalmış bir durumda hergün biryerlerde idik çok güzeldi..Bu sene işler yoğun her boşluğu değerlendirme niyetinde Tuluğ dolayısı ile köyümüzdeyiz.İnşallah çocuklarımız gelecek..Bir sürpriz yapsalarda keşke hepsi gelseler..Ne iyi olurdu..

 

Nasıl geçecek bu kış???...Şimdiden ,ilkbahar'ın yollarına bakacağımı biliyorum. ...

 Kış ....eğer kayak varsa beklemeye değer ama artık sözkonusu olmadığına göre ilkbahar ve sonbahar benim favori aylarım..Üstelik bahçede  yollarını gözleyeceğim  çiçekler,meyvalar ve biberler domatesler olacak...Önce erguvanlar tabiii..Katırtırnakları..gelincikler..ve niceleri..Henüz kış gelmeden baharı özledim...

Begonvil....

Bir ömür yetermi şu hale getirmeye???Ya kışın nasıl koruyacağım?İki karış kar altında kalıyoruz Uludağ'a alternatif kayak merkezi sanki!!Çok da güzel oluyor o da başka!!!Ama herşeye rağmen bıkmadan denemeye devam....

Wilma ile oğlusu!!!!!

Oğlusumun ayak numarası  kaç olacak acaba???Yaz geçmeden bu resimlerini koymak istedim..Ana oğul çok şekerler....

Bu adama hayranım.....

 

Canım oğlum benim...Ellerine sağlık....

 Niçin böyle bir giriş yaptım...O güzel çiçeğin arkasındaki oyma taş benim sanatçı oğlumun Emirimin annesine yaptığı enfes bir hediye !!!Akademinin ikinci sınavında havlu atınca Amerikada soluğu alıp deliler gibi hem çalıştı hem okudu Hürremin aslan parçası!!İçinde hala resim aşkıyla yanarken harıl harıl kapı satıyor!!!Tekrar teşekkürler  benim sanatçı oğlum...Başarılarının devamını diliyorum..Daha çok köşe bucak var bahçede!!!!!

Yeşil zeytin zamanı.....

 Saygı duyuyorumbu ağaca ....Neden? Bilmem ....O şahane meyvasının oluşumunu hergün izlediğim içinmi acaba ??? Bütün sene evlat gibi bakıyorsun .Bir dizi ilaçlama..Dibini sürme, piç kirma, sulama,budama ve dahası...Bunca emekten sonra o meyvayı izlemek çok tatmin edici bir duygu..İşte adamı böyle ağaca bile çıkartıyor..Kavanoz kavanoz yeşil zeytinler boy boy sıraya girdiler..şimdi ver elini kasım ayı siyah zeytine bir ay daha var...

Özlenen Fenerbahçe dahada romantik....

 

 Fenerbahçede akşam oluyor ...Gün batarken altın rengine dönüyor gökyüzü .Yüzlerce tekne sırt sırta vermiş , aslında çokda yorgun olmayan bedenlerini kış uykusuna hazırlıyorlar..Fenerbahçe'de sabah ayrı güzel akşam ayrı...Münir Nurettin Kalamış için ne güzel demişti...Belkide zamanı olsaydı Fenerbahçe içinde karalayıverirdi.....

Annemiz ve anneannemiz Derin'imize Dua okutmaya karar vermişler..Sevgili dostlarla bir kere daha hoşgeldin dedik minik kızımıza...Harika bir pasta yaptırılmış Feneryolundaki Arkadaş'tan..Hak ettikleri övgüleri aldılar bizden..Kızımın pastasıda böyle kendine yaraşır lezzette olmalıydı zaten...İyiki doğdun Derin ..Sağlıkla yaşa bitanem....