Yaptığım birkaç decoupage çalışması...

Bir yemyeşil yazın ve de sonbaharın ardından ,yavaş yavaş 2014 'ü ardımızda  bırakıp yepyeni bir yıla bir nefes kadar yakınlaşmışken evimizin ilk yılında tabiatın evimizi nasılda yemyeşil sarıp sarmaladığını unutmamak için resimledim..vede her sene aynı köşenin resmini çekmeye karar verdim ki her yıl bizi daha ne kadar sımsıkı kucakladığını görelim diye....Alttaki resimde Nazo'cumla Kumyaka 'da kahve sefası....

Nostalji zamanı....

Bir zamanlar maziye bak ne kadar şendik!!!Yıl 2003. Maison France eylül sayısı yanılmıyorsam..Dergiyi alıp kolumun altına uçağa binip amerikaya uçmuştum..Yıllar geçiyor..kilolar alınıyor..Ama anılar hep taze ve hatırlanası!....

   

     Unutmamak için resmini koymak istedim..çok severek yaptım..Keşke satmasaydım tuh..pişmanım..!!!!

Eski dikiş makinam hayata geçeceği günleri bekliyor..Sıra ona geldiği zaman lamba başlığı gelecek üzerine...Ortancalarıma saç-ı kıbrisi koydum..fazla kaçırmışım demir oksit yapraklarını bozdu..Mamaafi renkleri bayağı güzelleşti...

Trilye'den poyraz geçti...

" senin kirpiklerin çok güzel aşkım "diyorum."Al senin olsun babanecim geri almicam" diyor ellerinle kirpiklerinden alıyor benimkilerin üstüne koyuyor.."Sen üzülme ben yarın yine gelicem "diyor..giderken...Canım oğlum benim..Günüme güneş oldun....

İşte nihayet vakit bulabildim...

Ve daha resimleyemediğim naşi armutum,çanakkale domateslerim,yan gelmiş yatan kavun ve yerli tohum karpuzlarım vede aklıma gelmeyenler..Doğa bereketli ama...Allah bütün çiftçilere ,ekmeğini bundan kazanan üreticiye yardım etsin.Çok emek,sulaması,ilaçlaması ayıklanması yok sırığı ,çapası ciddi zor iş...Birde benim gibi abartınca toplamaya yetişemediğin gibi torba ,torba dağıtıyorsun..Hoş bir duygu ürettiğinin neticesini almak ...Kırmızı eriklerimin reçeli harika oldu..Maamafi hepsi kurtluydu..İlaçlama yapmayınca kurduna katlanıyorsun..Lezzetine mani değil nasılsa..Elmalarımı pişiriyorum elmalı küçük kukiler yapmak için..Bu yaz bahçede çiftçilikle geçiyor..Seneye biraz daha sakin olacağım galiba...

Kızım büyüdü..Bir yandan yerleşirken,bir yandan işçilere yemek ver,bir yandan sulama yap ve bu arada Derinime elbise diktim..Sanki çok bilirmişim gibi..Bir kere giyse yeter diye düşündüm..Öylede oldu Eline oyuncağını aldı elbisesini giydi sadece başına bantını da yaptım maalesef taktırmadı..Malum şahsiyetiz istemezse çatlasan olmaz..Cin kızım benim..

Bahçemden bir köşe..

Veee...Uzun bir aradan sonra yeniden döndüm..Bağ evimize taşınana kadar çok zor zamanlar yaşadık..hayatı dondurduk adeta..Bu güzelliği yaşamak için ciddi emek verdik..Bir yandan  inşaat devam ederken bir yandan bahçe düzenlemeleri,internetten yerli tohum buldum onlarıa ahşap tavalar çakıldı hepsinin üzerine yazdık falan derken tohumlar  yavaş yavaş hayat bulurken yağan çılgın yağmurlardan sonra  bütün tohumların yazıları silindi tabii ne nedir birazda  geçmiş tecrübelerden yola çıkarak karıklar hazırlandı hepsi ve daha fazlası dikildi. evet fazlası diyorum komşulardan gelen iki kasa domates fidesi hem çok güzeldi hemde yerimizin hesabı şaştı tabii..sıkıştık dünyanın fidesi dikildi..Sonunda pazara tezgah açmam gerekebilir!!

   Evet fideler büyürken evimize geçtik..Ve sabahları hep hayalini kurduğumuz gibi  zeytinlik komşumuzun( eşimin tabiriyle faranjitli horozunun) sesiyle  uyanıp mis gibi lavantalarımın kokusuyla  zeytin ağaçlarımın altında sabah çayı...İşte budur..yılların emeği ve nihayet mutlu son..Bu arada salatalıkları resimledim..yazacak çok şeyim var.geç oldu arkası yarın!!!!